bugün
yenile
    1. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      t: 9 mayıs 2014 tarihli, "konya yenigün" gazetesinde yer alan mustafa deveci yazısı. - link not: (#2295734) --- spoiler --- ermenilerden af dilenmesi ile iş bitecek zannedenlerin keyiflerini hangi haberle kaçırabiliriz bilmiyorum. özür beyanının arkasından tazminat taleplerinin de meşru bir zemin elde edeceği gayet açık. peki, tazminatla iş bitecek mi? pek tabii ki, hayır... 'haksız yollarla ele geçirdiğiniz'(!) topraklardan feragat etmeniz istenecek. bununla iktifa edilecek mi? bizde bu genişlik olduğu sürece hiç sanmıyorum. daha dün hıristiyan takvimine göre 1989 senesinde bulgaristan'dan yaklaşık 350.000 türk'ün sürgün edilmesini hatırlayınız. 800 sene iberik yarımadası'nda kalmış müslümanlardan bugün antropolojik bir iz bile yok. koca yarımadada bir tane cami kalmamış. istiklal harbi'ni gözden düşürmek isteyen türkiye düşmanlarının gizlediği hakikat, sakarya meydan muharebesini kazanmamış olsaydık türkiye'nin de endülüs gibi olacak olduğu hakikatidir. kestirmeden söyleyelim; türkiye'de bir milletin yaşadığı ve bu milletin adının, vasfının ne olduğu gayet vazıh bir şekilde tebellür etmez, türkiye'nin kimin vatanı olduğu sorusuna sarahatle ve sıhhatle bir cevap verilmez ve bu millet de vatanına sahip çıkmaz ise nasıl balkanlar'dan sürülmüş isek türkiye'den de sürülme ihtimalimiz çok kuvvetlidir. türkiye bütün müslümanlar için bir anavatandır. balkanlardan kafkasya'ya yakın coğrafyamızda yaşanan elim hadiseler neticesinde hangi etnik kökene mensup olursa olsun türkiye bütün müslümanlar için bir son melce, bir sığınak olmuştu. yani? yanisi bundan ötesi yok. son kaledeyiz. kaçabileceğimiz bir yer yok. 'hele bir arkamı yerleyim, gör sana neler edeyim' demiş. ilerde yapacakları şeyleri şimdiden söylerlerse 'küçük küçük ama hızlı hızlı' yürüyen işleri sekteye uğrayacağı için öncelikle atılacak adımlara müslüman ahalinin razı edilmesi gerekiyor. bu razı ediş ameliyesinde en büyük katalizörlüğü bizdenmiş gibi görünenler yapıyor. müslüman görüntüsü veren gayrimüslimler yerine göre başörtüsünü de savunarak insan hakları mukaddesatına insanlarımızı inandırdılar. insan hakları diye bir mefhuma müspet bir mana yükleyerek gelinecek yer işte burası. burasının neresi olduğunu hala fark edemediniz mi öyleyse size bir kaç işaret göstereyim. insan hakları ideologlarına göre istanbul'un işgali 1453'te başlamıştı. öyle ya! osmanlı hükümranlığındaki büyük saha içinde bir çıban gibi kalmış olan istanbul'un kime ne zararı vardı? peki ya anadolu'nun işgali!? evet. tahmin ettiğiniz gibi, o da 1071'de başlamış bir faaliyet. sizin fetih dediğiniz şey (hala diyen kaç kişi kaldı onu da bilmiyorum) insan hakları müntesiplerine göre bir işgaldir. insan hakları dininin misyonerlerine göre işgalciler (yani türkler) 'mazlum' anadolu ahalisinin mallarını yağmalamış karısını, kızını köle yapmıştır. insan hakları ruhbanlarına göre bizim (biz kimsek) anadolu'yu türkiye yapmamız insanlığa sığmaz. barbarlar gelmiş, medenilerin dünyasını talan etmişler... fethi, cihadı, gazâyı evrensel değerlerle, insan haklarıyla izah etmeniz mümkün değildir. kur'anı esas almaz da gavurlardan ödünç aldığımız mefhumlarla düşünmeye ve konuşmaya başlarsak işte olacağı budur. insan hakları teorilerine 'insanlık ideali' palavralarına taviz verdiğiniz zaman işin daha nereye gideceğini şimdiden söylemiyorlar ki bir sonraki safhaya atlatmak kolay olsun. işin varacağı yeri size söyleyeyim mi? rasulullah'ın (s.a.v) benî kureyza'ya yaptığının hesabını da müslümanların mümessili olarak gördükleri biz türklerden sormaya kalkacaklardır. 'o kadar da değil' diyenleri duyar gibiyim. o kadar... hani şu 'enseye tokat' hikâyesinde olduğu gibi "onda bu altınlar, sende de bu ense olduktan sonra sen daha çok tokat yersin!" ilk adımı attırıyorlar sonra yavaşça ikincisini. sonra yavaşça üçüncüsünü... doğrudan 4. adımı söyleseler millet irkilecek. zamana yayarak işi götürüyorlar. tedricen kaynatılan kurbağa hikâyesinde olduğu gibi! kurbağa aniden kaynar suya atılsa hemen sıçrayıp kurtulacak ama soğuk suya koyup suyu yavaş yavaş ısıtırsanız kurbağa haşlanıyor ama sıçrayamıyor. bir sonraki değil üç adım sonrasını söylemeye çalışıyoruz ki belki bir ayılmaya vesile olur diye... belki de "biz demiştik" diyebilmek için. tahminlerimizin tahakkuk etmesini değil hata etmiş olmayı gönülden temenni ediyoruz. eve hırsız girecek diyene 'korkma bu eve bir şeycik olmaz' diyen ve onu sakin olmaya davet edenlere sual ediyoruz: korkulukların, kapı kilidinin gözden geçirilmesi hırsızlarla oturup kalkan evin hayırsız çocuğunun kulağının çekilmesi hırsızların keyfini mi evin emniyetini mi kaçırır? --- spoiler ---
      11989'da bulgaristan'ın yaptığı vesilesiyle nota o entryi iliştirdim. bağlantı gayet açık. türksen de (attila'dan beri) barbarsın, bir de üstüne müslümansan barbar oğlu barbarsın. - louis froziel 11.12.2021 14:40:22 |#4284675
      1yaptığı hamle* - louis froziel 11.12.2021 14:40:44 |#4284676